7 Mayıs 2012 Pazartesi



Sinüzit oldukça sık görülen bir hastalıktır. Özelikle süt solunum yollarında sık sık  tekrarlayan ve hastalarda hipertansiyon ve romatizmadan daha fazla görülmekle birlikte yaşam kalitesini şeker hastalığı ve kalp hastalıklarından daha fazla bozmaktadır. Fiziksel olarak yaşam standartlarımızı bozduğu gibi psikolojik olarak ruhumuzda da olumsuz etkiler bırakmaktadır. Sinüzit; burun tıkanıklığı, alın bölgesinde ağrı, halsizlik ve yorgunluk, gece ağzı açarak uyuma, horlama gibi sorunların yanı sıra mide, bağırsak ve akciğer sorunlarına da zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle sinüzitin mutlaka tedavi edilmesi gerekir.

Sinüzit hastalığı ameliyatla tedavi edildiği gibi sinüzit doğal yöntemlerle de tedavi edile bilmektedir. Ancak sinüzit ameliyatın da birçok komplikasyonlar (önceden beklenmeyen bir durum) görüle bilir. Sinüzit ameliyatlarında en çok görülen ve en sık rastlanan durum kanamadır. Bu kanama bazen doktorun çalışmasını engelleyecek kadar fazla olur ve ameliyatta asıl amaç kanamayı durdurmak haline gelir. Bunun dışında burun ve sinüslerin etrafında önemli organlar olduğu için ciddi durumlar gelişe bilir. Bunlardan bazıları göz çukuru içine girilerek göz küresi ve sinirinin zedelenmesi görme yeteneğimizi etkileye bilir, beyin zarının delinerek beyin sıvısının burun içine akması,  beyine giden büyük damarların yaralanması gibi ciddi problemlere neden olabilir.

Sinüzitin cerrahi yöntemle tedavisi doku ve organlara zarar verebildiği için insanlar sinüzitten doğal yöntemlerle kurtulmak istemektedir.